Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, Adana’da polisin Furkan Vakfı üyelerine yönelik sert müdahalesini eleştirirken “İçişleri Bakanı asil’nun görünüşte Cumhurbaşkanı’na bağlı olmasına karşın esasta Devlet Bahçeli’ye bağlı” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Adana’da Furkan Vakfı üyelerinin yapmak istedikleri yürüyüşe müdahale sırasında yaşanmış olan polis şiddetine dair açıklamalarda bulunmuş oldu.
Yaşanmış olan vakasın arkasından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Süleyman asil’nun açıklama yapmasına karşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sessiz kalmış olduğunı söyleyen Davutoğlu, İçişleri Bakanı asil’nun görünüşte Cumhurbaşkanı’na bağlı olmasına rağmen esasta Devlet Bahçeli’ye bağlı bulunduğunu savundu.
“mesele BAŞ ÖRTÜLÜ KADINLARIN COPLANMASI DEĞİLDİR”
Erdoğan hala tavrını koyabileceğini ve ülkenin cumhurbaşkanı olarak yapılan işkencenin hesabını sorabileceğini belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Demokratik hukuk kuralları içinde görevini ifa eden güvenlik görevlilerimizi bu tablodan tenzih ederiz. Kamera önünde bunlara şahit oluyorsak kim bilir arka planda neler oluyor? Bize yakışan hukuk devletine yakışacak şekilde adaletin tesis edilmesidir. Erdoğan yol ayrımındadır. Bugün bu tablo karşısında bile sesini çıkarmayan AK Parti görevlilerine sesleniyorum; bir defa olsun durun düşünün ve sorun: Nereye gidiyoruz? Bu tablo karşısında Erdoğan’ı tam bir aciziyetle susmasını aklınızın almadığını biliyorum. Bir suç istinadı var ise bu yargı önünde çözülür. Sorun baş örtülü hanımların coplanması değildir.”
“SİZİN KAPALI KAPILAR ARDINDA YAPTIĞINIZ ELEŞTİRİLER İŞE YARAMIYOR”
Ne vakit yapılırsa yapılsın önümüzdeki seçimlerin gelecek nesillerin iyi mi yaşayacağını belirleyeceğini ifade eden Gelecek Partisi lideri, “Önümüzdeki seçimlerde otoriter milliyetçi muhafazakarlık veya muhafazakar jakobenliğin kazanması durumunda ülke bir şer senaryosu yaşayacak” dedi.
Adana’da ortaya çıkan görüntülerden sokaktaki şiddetin meşrulaştırılmaya çalışıldığının anlaşıldığını savunan Davutoğlu, “Bizim partimizin temel amacı ülkemizin insan onuruna yaraşır şekilde yönetilmesidir. Bizler ülkemizin yasaklara değil özgürlüğe, polis devletine değil hukuk düzenine dönüşmesini istiyoruz. AK Partili kardeşlerim, eğer hala partinizin düzeleceğine inanıyorsanız mevzuşmaktan çekinmeyin. İnanmıyorsanız da buna işbirliği etmeyin. Sizin kapalı kapılar ardında meydana getirdiğinız eleştiriler işe yaramıyor” dedi.
“BU DÜZENE NE vakit İTİRAZ EDECEKSİNİZ?”
hitabında AKP’li siyasilere ve seçmenlerine seslenen Ahmet Davutoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Bir yüzükle başlayan siyasi seyahat, şu anda açıklanamayan servetlerle devam ediyor. Bugün yaşana güç zehirlenmesini görüyoruz. Gün gelir senelerce sır sırta verdiğinizi tehdit altında bırakırsınız. Bizler değil miydik darbelere direnenler, vakıflarımıza haiz çıkanlar… AİHM kararlarını uygulayanlar… Şimdi ne oldu da, kendi vekilini sadece başını açıp Meclis’e sokanlara, ülkedeki hukuksuzluklara boyun eğenlere dönüştük? AK Partililere, tüm siyasilere sesleniyorum, Cumhurbaşkanının gerisinde durduğu İçişleri Bakanı’nın boynunuzu nasıl büktüğünü biliyoruz. Peki ne vakit ses vereceksiniz? Bu düzene ne vakit itiraz edeceksiniz? Kalpleri kararmamış kardeşlerime sesleniyorum, daha ne vakit 90’ların aktörlerinin her yeri sardığı dönemde bu otoriterliğe ne süre karşı çıkacaksınız? Dışlanan, ötelenen, dininin gerekliliklerini yerine getiremeyen sizlersiniz. Dolayısıyla dün 28 Şubatlara iyi mi karşı koyduysanız, yine aynısını yapabilirsiniz. Hepimiz bu nedenle buradayız. Helalleşmemiz ihtiyaç duyulan toplumsal kesimlerle bir araya gelmeliyiz. Dava mı aramıştınız işte dava. Hukuk mu diyorsunuz, mesuliyet omuzlarınızda! Bu iktidar sizi ümitsizliğe sevk etmesin. Evet, bugün bu iktidar 28 Şubatçılarla kol kola girmiştir. Faili meçhullerle adı anılanlarla, baş örtü yasaklarını koyanlarla beraberdir. Artık vicdanınızla konuşun ve ayağa kalkın! Sizden bizim değil, vefakar ve mazlum insanların sözcüsü olmanızı istiyoruz. Gelin, hakkaniyet, eşitlik ve siyasi ahlak temelli bir seviye inşa edelim.”